Oct
26
2013
Bizleri karanlık dünyalarına hapsetme çabalarına inat verilen ve verilecek her türlü kavgadan yeniden doğacağız.
Yürek yüreğe tutunma zamanına merhaba.
öfkemizi örseleyen zaman
nasıl taşıyacaksın utancının ağırlığını,
gözyaşlarımı tüketen gece,
umutlarımı karartma suçu işlerken,
tanıklıkla sanıklık arasındaki gitgellerimin sorgusundayım;
ey zulme inat direncim,
ey zalimlerin korkusu aydınlık bakışım
öfkesiz bir sabah bırak toprağıma
çiçeğe dursun,
umuda dursun;
soluğuma tutunmuş bütün umutlar;
insin çocuklarımızın ufkundaki perde.
ey dokusu acı,
sevdası yasaklanmış yorgun geçmişim,
ey buğulanmış gelecek,
kurtar dünyamızı sevgisizlik kokan akşamlardan
ellerimizi yaşama sözle, aşkla, umutla
istemiyoruz artık ölümlerden doğmak.
K.Murat Çevik
26 Ekim 2013, İzmir
Comments Off on ODTÜ direnişini selamlıyorum | tags: direniÅŸ, odtü | posted in şiirler
Nov
10
2011
seni düşünüyorum
üzerimize düşmüş kara bulutların arasından bir gül kokulu zamana değer gibi,
seni düşünüyorum
umutlarımıza düşen karabasanların arasından mavilerden mavi bir gökyüzüne dokunur gibi sokuluyorum düşlerine,
seni düşünüyorum
bir yarım bıraktığın yaşamına bakıyorum, bir de diğer yarısına
ve ben maalesef diğer yarısının edilgen bir parçası olmanın utancıyla,
ellerimden başlıyorum kendi sorguma,
seni düşünüyorum
yenik zamanların yorgunluğuna dokunur gibi
ve bir eksik ve bir riyakar anmanın tanığıyım şimdi
ellerim titriyor sen dokunuyorsun o an
avuçlarıma bıraktığın yüreğinle soluyorum yeni bir zamanı
bir gül kokusu dokunuyor bedenime
seni yaşıyorum bin yıldız zamanına dokunur gibi,
yüreğime hoşgeldin umudumun rüzgarı…
K.Murat ÇEVİK
10 Kasım 2011, Ankara
Comments Off on Seni Düşünüyorum | posted in şiirler
Aug
12
2011
Artık sunulmuş zamanlar yok,
sabahlar umudu yarım kalmış ufuklardan korkarken
ve sevda yüklü soluklar dalgasız bir deniz vaktindeyken
ve ayın şavkı yakamozlara dönüşememişken,
ellerimden koparılmış tüm zamanlar
öfkesini terkisine atmış bulutlara dokunurken,
ben güneşini yitirmenin utancına yenildim…
Artık öfkesiz olmayacak sabahlar,
tarihi utancın mürekkebine terkederken
korkularımızın yazıldığı sayfalarda yaşamaya mahkum bırakıldığımız anlar dikilecek karşımıza
bir güneş daha yitireceğiz
sular çekilecek akşamlarında dalgasızlığın,
rüzgarlardan öfkemizi alamadan
avuçlarımıza sıkışmış tüm korku zamanları
güneşini yitiren ülkeme saklanacak;
belki de bir gün
Perulu köylüler gibi iki dağın arasına ağ gererek güneşi yakalamaya çalışacağız…
K.Murat ÇEVİK
12 Ağustos 2011, Bodrum
Comments Off on Güneşini Yitiren Ülke, 7 | posted in şiirler
Jul
15
2010
Bir rüzgar ararım,
tutunacak bir dal,
yarım kalmış solukların saklanacağı bir ufuk ya da
yüreğim öfkesine hakim değil
yüreğim suskun bir yumruk olmuş
utancını taşıyamayan
yoksun yarınlara kalamayan,
bir rüzgar ararım
dağların güneşe eğildiği bir anda
boynum bükülür,
dokunamam sen bakan yıldızlara
gözgöze gelemem
ve yenilirim dokunuşlarını bıraktığın önceye…
K.Murat ÇEVİK
15.07.2010, Bodrum
Comments Off on Bir rüzgar ararım | tags: onur yaser can | posted in şiirler
Jul
5
2010
o kocaman
o cesur
o gülen
o sevmeyi en yiğitçe öğrenen
o aşk dolu, adamlık dolu
sevecen yürek
umutlarını ertelemiş yorgun yüreğime nasıl sığacaksın;
şimdi bıraktığın yerde,
başka bir boyut aldı bizi içine;
öfke ve hüzün,
sevgi ve isyan
ve suskun bir zamanla yan yanayız.
sensizliği yaşama cesaretimiz tükenmiş
..ve ufkumuz yorgun bir gözyaşına sokulmuş gibi
dövüyor sabahlarımızı,
bıraktığın yerde aklanmayı bekleyeceğiz
bıraktığın yerde tamamlayamadığın cümleleri avuçlarımıza alıp
soluyan tüm tümcelerini yazdığın ufuk olup,
şiir olup
türkü olup
bir damla gözyaşı olup
dokunacağım sana,
bil ki saatlerimizin yelkovanı yok artık
zaman eksenini yitirdi,
çocukluğunda keşfetmekten yorulmadığın o gökyüzü
o yıldızlar aldı seni benden
ve belki en uzak ve aydınlık, en gülümseyen yıldız oldun
ellerimizi sakladı sabahlar,
öfkelerimizle aşklarımızı bir de
ve bizim payımıza düştü
korkarak dokunacağımız yitirilmiş sabahlar…
K.Murat ÇEVİK
05.07.2010, Bodrum
Comments Off on Onur Yaser Can | tags: onur yaser can | posted in şiirler
Jun
27
2010
Erken ölümlerde yığılır insan,
hep gece kokar soluduğunuz tüm çiçekler,
içiniz titrer sizin örnek verdiğiniz bir can’sa yitirdiğiniz
ve zaman erken kapatır umuda açılan pencereleri
yaralarınızla, bırakılıp gidilmişliğiniz bir çizgi daha ekler kaşlarınızın arasına..
Ne sevdalar önemlidir
ne de duruşunuz soysuzluklara inat,
sorgulanan aç gecelerin umududur
sorgulanan aydınlık yüreklerdir
sorgulanan öfkesizliğe inat, aşkla dokunuşundur yaşama.
Uğurlar olsun, yüreği güzel kendi güzel Onur Yaser CAN,
bu son yakışmadı sana.
Aydınlıklar seninle olsun..
K.Murat ÇEVİK
27.06.2010, Bodrum
Comments Off on Erken ölümlerde yığılır insan, Onur Can | tags: onur yaser can | posted in şiirler
Mar
28
2010
Ölmeden mezara koyulanların öyküsünü öğrendim bugün,
Onbeşlilerin türküsünü
toprağa düştükleri yerde
yüreğimde bir çığlık olarak duydum.
Bugün utancımla yüzleştim
bugün Cumhuriyetin onuruyla buluştum,
Ölüm denizine dalga olmuş bir halkın
öfkesine
sevdasına
aşkına tutundum…
Yüreğim soluğunu yüzüme üfleyen
tarihin sofrasına
kanlı bir mızrak gibi saplandı,
Ölümün nasıl bir yengiye dönüştüğünü öğreten
Çanakkale destanının yazıldığı toprağın kokusuna yaslandım,
bir ufka
bir toprağa dokunup
ve arasında bir soluk zamanında yaşadım,
gözyaşlarımı sessizce korkuya ardını dönenlere sözledim..
Yüzüme değen
Cumhuriyetin aydınlık yüzünü
korkusuz ellerinizden aldım
ve kucakladım durmaksızın.
Yaşama rağmen
ve yaşama onuru adına ölümü seçenlerin sofrasına dokunup
kanlarıyla yumdum yüzümü
bakışlarının düştüğü bir gecede
kayıp bin yıldıza uzattım ellerimi,
Öfke ve sevda zamanları birbirine karıştı
kanlı sırttan akan kan selini
ve bu selde boğulan yaralı yiğitlerimizi
düşünürken
bize yaşayamadıkları,
içinde asla olamayacakları bir asır bıraktıkları
bizi düşündüm,
ateş sardı yüreğimi
utancımdan yoruldum..
K.Murat ÇEVİK
28.03.2010, Çanakkale
Comments Off on 95 Yıl 10 Gün Sonra | tags: çanakkale | posted in şiirler
Dec
18
2007
O toprak
yüreğime serpildi
bir yarısı daha eksildi umudumun,
O toprak
gözyaşlarımı saklarcasına
utancımı saklarcasına
ve yarınlara kalamayan bir türkü gibi
bir şiir gibi
dolandı bedenime,
senin dostluğunu eksik yaşamışlığın
sana dostluğumu eksik sunmuşluğun acısı düştü gözlerime
Sen yağmurların arasından umut dağıtan,
sen turnalardan kanat çırpışlarını alıp soframıza katık eden
yarınları kendine yasaklamış
umutsuz geleceği ülkemin,
sessizce terkettin adamızı
Bir merhaba bıraktım toprağına,
içinde öfkesine yenik zamanlarla
solgun sevgilerin çırpındığı bir sabahı ekleyerek,
bir sıcak rüzgar gizledim seni sarmalayan soğuk toprağa
içinde yalnızlıkların ve korkuların paylaşıldığı
içinde yoğunluğuna yaşanmış dostlukların ve tükenen solukların yer aldığı
aynı havaya
aynı suya
aynı sevince
aynı öfkeye tutunduğumuz
gülümseyen bir zaman bıraktım.
K.Murat ÇEVİK
08.12.2007, Berlin
6 Aralık 2007 tarihinde aramızdan ayrılan yüreği sevgi dolu Cafer Erdoğan’ın anısına..
Comments Off on İçime Akıttığım Gözyaşı | posted in şiirler
Jul
23
2007
Yüreklerimizin dokunuşudur kaybetmekten korktuğumuz
ve umutlarımızın düştüğü bir aydınlık zamanında bir arada olamamaktır aslında yalnızlığımız,
ve dostluksuzluk açlıktır bizler için
Yorgun günler dönüşmese de aydınlığa
zaman ayıplarından utanacak kadar olgunlaşmasa da
biz olmaya inanırsak eğer
bir yiğit soluk tükenmişliğin çaresizliğine dokunmak üzere ellerimizden ayrılır
ve karanlığa saplanan bir mızrak gibi
ve gecenin haykırışlarına inat
ufka bırakır yüreklerimizden aldığı cesaretimizi ve onurumuzu
Bir anda geleceğimizle birlikte başlarız yaşamaya
korkularımıza gülümsediğimiz bir anı kucaklarız
ve sabahlara dokunmaktan beslenen bir martı olup kanatlanırız
Yarınlar bize küsmeden,
Geleceğini yitiren bir ülkenin çocukları olmadan, rüzgar olalım
Bir deniz bir gökyüzü bir de kardeşlik taşıyalım umudu yasaklanmış tüm insanlığa.
K.Murat ÇEVİK
23.07.2007, Ankara
Comments Off on Sevgili Dostum’a | posted in şiirler
Mar
17
2007
Şafağa sordular
toprağın soluğunu tüketen
umutsuzluğun yalnızlığını,
günlerin ucundan başladı zaman eksilmeye
öfkemiz acıya dönüşürken
gözlerimiz bir başka zamana sakladı umudu arayan bakışlarını.
Suskundu şafak
aralandı öfkenin dönüştüğü
sıradışı karanlığın kapısı
güneşini yitiren bir çocuğun çığlığı
ve binlerce göz düştü bedenlerimize
yolumuz bitmişti sanki
ve toprak en önce terk etmişti yaşamı
ve ağaçlar
ve kuşlar da,
yalnızca yosunlar korumuştu toprağını
bir dalga sesiyle
tekrar döndüm yaşama,
zamana sıkılan binlerce kurşunun arasından
bir su damlası değdi yanağıma,
sorularım tükenmişti,
yanıtlarım da,
yalnızca utancımın dolaştığını hissediyordum damarlarımda,
kirlenmeye karşı duramayışımın utancıyla
yüreğim yoksullaştı,
yarınlara bakamaz olmuştum
ve şafak yasakladı bana umudu
şimdi topraksız bir başıma
kurumuş ağaç dallarına akıtacak gözyaşı arıyorum
Ve son kez baktık
yitirdiğimiz güneşe,
duyularımız terk ediyordu bedenimizi
gözyaşlarımıza yer kalmamıştı evrende
ve sabahsız bir utanca dönüşüyorken ufkumuz
ellerimizden kayıyordu güneşini yitiren ülkemin soluk sesleri,
biz korkularımıza sığınırken
ve bir yandan da şafağımızı yitirirken
olsa olsa topraksız bir gelecekti sürüklendiğimiz..
K.Murat ÇEVİK
17.03.2007, İstanbul
Comments Off on Güneşini Yitiren Ülke, 6 | posted in şiirler